Skip to content Skip to footer

Bayramda ailece toplanıp güzel vakit geçirmiştik. Her aile toplantısı gibi bu sefer de yemek ve kahvaltı üzerine başarılıydı. Alış veriş kısmı haliyle evin küçük reşitlerine kalmış olduğundan el mahkum hallettik. Alacağım ürünleri her zaman dikkatle inceler ve araştırırım. Malum ne yediğimiz hem sağlık, hem maddi hem de inanç açısından önemli. Bayram bitti ve ofise dönüp çalışmaya başladığımda T.C. Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 22 Temmuz 2015 tarihli kamuoyu duyurusuyla karşılaştım. Daha çok bilinen adıyla “kara liste” ile. Bu duyuruya göre 171 parti üründe taklit ve ya tağşiş olduğu duyuruldu. Temel tüketim gıdalarından alkollü içeceklere kadar geniş bir yelpaze! Listeyi incelemeye korktuğumu itiraf ediyorum. Daha birkaç gün öncesinde gayet güzel tükettiğim ürünün markasını görürüm diye bakmaya çekindim. Bu olayın firma ya da markayla doğrudan ilişkisi kalmamış durumda. Bu büyük firma yapmaz diyemiyoruz artık. Gerçekten tesadüfen yaşıyoruz denebilir. Bir tüketici olarak o listede gördüğüm markayı bir daha almam, gördüğüm restorana tekrar gitmem.

bayram sofrası, iftar sofrası

AMA bir de bu işin listede bulunanlar yönü olduğunu unutmamak gerekiyor. Bir önceki listenin duyurulduğu zamanlarda karşılaştığımız bir durumu aktarmak istiyorum. Bundan önce belirtmek isterim ki vereceğim örnek kesinlikle genel olmayıp tüm listenin içinde istisna kabul edilecek durumdadır. Ofiste çalışmalarımızı sürdürürken aldığımız telefon bizde birçok soru işaretine sebep oldu. Özetleyecek olursam bir yemek firması yaptığı yumurtalı köfte sebebiyle kara listeye girmiş. Listeye alınma sebepleri ise etlerinde kanatlı etinin tespit edilmiş olması. Buraya kadar bir sorun görünmüyor. Esas sıkıntı görüşme ilerlediğinde firmanın kendinden ve etlerinden oldukça emin olmasıyla ortaya çıkıyor. Firmalarından 3 takım örnekleme yapıldığını ve bunların liste açıklandıktan sonra imha edildiğini söylüyorlar. Yani saklanması gereken bir takım örnek de artık yok. Bu yüzden herhangi bir itiraz durumunda karşılaştırma yapılma şansı ortadan kalkıyor. Bizden istedikleri de tür analizi yapmamız. Ellerinde o parti ürün olmaması sebebiyle bizim yapacağımız analiz güncel durumlarını ortaya koyacağı için pek işlerine yaramıyor haliyle. Bu durum sonrasında yaptığımız araştırmalar ile analiz laboratuvarlarının yöntem güvenilirliklerinde sıkıntı olabileceğini fark ettik. Protein bazlı yapılan bu analizler yumurtanın proteinlerini de görerek kanatlı eti olarak yorumlanabiliyor. Bu firmanın durumunda sebep kesinlikle yöntemdir tabi ki diyemiyoruz ama soru işaretlerine de engel olmak mümkün değil. Peki firmanın gerçekten dürüst olduğunu kabul edersek meydana gelen bu güven ve para kaybı nasıl telafi edilecek? Firma girdiği zararla kalacak haliyle…İşin iki tarafından da bakıldığında güvenilirliği yüksek yöntemlerle tekrarlanabilir analizlerin gerekliliği daha net ortaya çıkıyor. Soru hala aynı: “Ne yedik be?”

-Oğuzhan, Temmuz 2015

Go To Top